Şanlıurfa Barosuna bağlı İnsan Hakları Merkezi Yönetim Kurulunun kapatması kararına tepki gösteren merkeze bağlı avukatlar bir araya gelerek alınan karara tepki gösterdi. Şanlıurfa Barosu İnsan Hakları Komisyon Başkanı Mehmet Ali Aslan, “Şanlıurfa Barosu insan hakları merkezi yönetiminde yer alan başkan, başkan yardımcısı ve sekteri yönetim kurulu toplantısıyla hiçbir gerekçe sunulmadan katılımcıların oy birliği ile görevden alınması yönünde karar alınmıştır” dedi.
Şanlıurfa Barosu, İnsan Hakları Merkezi Yönetim Kurulunu kapatması kararına tepki gösteren merkeze bağlı avukatlar bir araya gelerek alınan karara tepki gösterdi.
Şanlıurfa Barosu İnsan Hakları Komisyon Başkanı Mehmet Ali Aslan, konuya ilişkin Şanlıurfa Barosu önünde bir basın açıklaması yaptı.
Aslan yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Şanlıurfa İnsan Hakları Merkezi 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 76. maddesi ile Baroların görevleri arasında yer alan, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak ve korumak, bu kavramlara işlerlik kazandırmak amacıyla Şanlıurfa Barosu Başkanlığı nezdinde yönetmelikte düzenlenen esaslar çerçevesinde faaliyet göstermek üzere, 2019 yılında kurulmuştur. Daha öncesinde de insan hakları komisyonu olarak her dönem çalışmalar yürütmüştür. Tek amacı, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması, hukukun üstünlüğünün egemen kılınması, insan hakları alanında ulusal ve ulusal üstü hukuk ekseninde, insan haklarının tanınması, korunması, uygulanması ve geliştirilmesi açılarından mesleki, kuramsal ve uygulamaya yönelik araştırma ve çalışma yapmak olan Şanlıurfa barosu insan hakları merkezi yönetiminde yer alan başkan, başkan yardımcısı ve sekteri 03/06/2021 tarihinde yapılan yönetim kurulu toplantısıyla hiçbir gerekçe sunulmadan katılımcıların oy birliği ile görevden alınması yönünde karar alınmıştır.”
‘İŞKENCEYİ MEŞRU KILIYOR’
Aslan açıklamasına şu sözlerle devam etti:
“Baroların insan hak ve ihlallerini takip etmek hukukun yanında yer almak görevi merkez ve komisyonlar aracılığı ile gerçekleştirilir. Avukatlık kanunu ve mevzuatta açıkça düzenlendiği üzere sorumluluk ve görev alanına giren cezaevlerinde yaşanan açlık grevlerine ilişkin merkez üyelerimize görevlendirme talep edilmiştir. Görev almak isteyen arkadaşlarımızdan bazıları ile kişisel husumetini gerekçe göstererek bu konuda görevlendirme çıkarmayacağını beyan eden İnsan Hakları Merkezi Koordinatörüne karar verme yetkisinin kendisinde olmadığı hatırlatılmış ve taleplerin yönetim kuruluna iletilmesi istenmiştir.
Baro yönetimince Furkan Vakfı’na ilişkin yazılan basın metninde yer alan “camide bulunan vatandaşlara terör örgütü mensubu gibi müdahale edilip gözaltına alınması toplum vicdanını ciddi anlamda yaralamıştır” ibaresinin işkenceyi meşru kıldığı, müdahalenin suça göre değişkenlik gösteremeyeceği sebepleriyle biz merkez üyelerince kaldırılması istenmiş ancak bu talep reddedilmiştir.”
‘İNSAN HAKLARI MERKEZİNİ LAĞVETMİŞLERDİR’
Şanlıurfa Barosu yönetim kurulunun aldığı karadan dönmesi için çağrıda bulunan Aslan, şu ifadelere yer verdi:
“Şanlıurfa Barosu Yönetim kurulu 03/06/2021 tarihli toplantıda taleplerimizi değerlendirilmeden hukuktan uzak ve mevzuata açıkça aykırı düşen alelacele ve gerekçesiz bir kararla reddettikleri gibi merkez başkanını, başkan yardımcısını ve sekreteri görevden alıp İnsan Hakları Merkezini lağvetmişlerdir.
Görevden alınma ile ilgili herhangi bir gerekçe sunmayan Şanlıurfa Barosu yönetim kurulu üyeleri basına vermiş oldukları demeçte “ bölgede hak ihlallerinin fazla olması ve iyi takip edilmesi, daha verimli olunması için böyle bir karar alındığını” beyan etmişlerse de, ne tuhaftır ki insan hakları merkezi üyelerine cezaevlerinde yaşanan açlık grevlerini araştırmak için görevlendirme çıkarılması yönünde Yönetimin Kurulundan talepte bulunmasına rağmen bu talep gerekçe gösterilmeden bir sonraki toplantıya ertelenmiştir. Bununla birlikte günlerdir Şanlıurfa Adliyesi önünde adalet nöbeti tutan, eşi ve oğulları vahşice katledilen Şenyaşar ailesinin suç teşkil eden herhangi bir eylemlerinin olmamasına rağmen göz altına alınmaları nedeniyle, adalet arayışının yanında durmak için merkez üyeleri tarafından hazırlanan metin de kabul görmemiş ve yayınlanmamıştır. Merkezin taleplerini sonuca bağlamak yerine, avukatlık kanuna dayanarak her zaman hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak ve korumak, bu kavramlara işlerlik kazandırmak için etkin bir rol taşıyan İnsan Hakları Merkezini lağvetmek amacıyla merkezin yönetimini usul ve yasaya aykırı bir şekilde görevden almayı tercih etmişlerdir. Böylece bölgede yaşanan hak ihlallerine ne derece duyarlı olduklarını da göstermişlerdir.”
‘HUKUKA VE MEVZUATA AYKIRI’
Alınan kararın hukuka aykırı olduğunu aktaran Aslan, açıklamasına şu sözlerle son verdi:
“Her zaman hukuk mücadelesi veren insan hak ve özgürlüklerinin yanında yer alan İnsan Hakları Merkezini lağvetmeye yönelik ; baroyu kendi özel şirketi zannedenler tarafından tepeden inme, hukuktan uzak ,kişisel hırs ve çıkarlarla alınan bu kararın yok hükmünde olduğunu vurgulamak istiyoruz. Seçimle göreve gelen arkadaşlarımızın görevden alınması veya görevlerinin durdurulmasına ilişkin usul ve yasada belirtilen şartlar aranmadan hukuka ve mevzuata aykırı, baro seçimleri kaygısı ile alınan bu karar tarihe bir utanç olarak geçecektir. Yıllardır avukatlık mesleği icra etmekte olan Baro Yönetim Kurulu üyelerinin hukuku ve vicdanı yaralayarak, görevlerini kötüye kullanarak seçim kaygısıyla aldıkları bu akıl almaz kararlarından bir an önce dönmelerini talep ediyoruz.
Baroyu bir şirket sananlara hatırlatmak isteriz ki baro bir kamu kurumudur, kişisel hırslar için keyfi ve hukuksuz kararlar alınamaz. Baronun bir hukuk kurumu olduğunu ve kimsenin çıkarına alet edilmesine, hırslarına kurban edilmesine göz yummayacağımızı belirtmek isteriz. Biz İnsan Hakları Merkezi olarak her zaman olduğu gibi şimdi de hukukun üstünlüğü savunup insan haklarının yanında yer almaya devam edeceğiz. Kararda ısrar edilmesi halinde sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiriyoruz.”
TV Urfa